Yunan ve Roma Mitolojisi
Yunan ve Roma mitolojileri Akdeniz coğrafyasında birbirini takip eden
zaman diliminde ortaya çıkmaları ve temelde Yunan mitolojisinin öncül
olmasından kaynaklı, Roma mitolojisine aktarılan referanslardan yola çıktığı
için pek çok ortak özellik taşır.
Roma mitolojisinde anlatılan hikayeler ve Roma tanrıları, Yunan tanrıları
ve Yunan mitolojisinde anlatılan hikayelerle paraleldir. Roma ve Yunan
tanrılarını karşılaştırdığımızda pek çoğunun sadece isimlerinin farklı
olduğunu, kısmen atfedilen özelliklerle değişiklikler olduğunu ancak aslında aynı
Tanrıların figüründen ve imajından yola çıkıldığını görürüz.
Roma medeniyeti, izlerinde Yunan kolonilerinin kültürel öğelerini taşır,
Roma İtalya sınırlarını aşıp, Mısıra ve bugünkü Suriye topraklarına ulaştığında
Helenizmle, ege havzası ve Anadolu’ya ulaştığında antik Yunan şehirlerinin
mirasıyla tanışır. Roma tanrılarının, Yunan tanrılarının yerelleştirilmiş
isimlerle kabulü bu açıdan sürpriz olmamıştır.
Yunan ve Roma Mitolojisi Tanrılar
Yunanca Adı
|
Roma Adı
|
Açıklama
|
Zeus
|
Jüpiter
|
Tanrıların Kralı
|
Hera
|
Juno
|
Evlilik tanrıçası
|
Poseidon
|
Neptün
|
Deniz Tanrısı
|
Cronos
|
Satürn
|
Zaman Tanrısı
|
Afrodit
|
Venüs
|
Aşk tanrıçası
|
Hades
|
Plüton
|
Yeraltı Tanrısı
|
Hephaistos
|
Vulcan
|
Demirci Tanrı
|
Demeter
|
Ceres
|
Hasat Tanrıçası
|
Apollon
|
Apollo
|
Müzik ve Şifa Tanrısı
|
Athena
|
Minerva
|
Bilgelik Tanrıçası
|
Artemis
|
Diana
|
Av Tanrıçası
|
Ares
|
Mars
|
Savaş tanrısı
|
Hermes
|
Mercury
|
Tanrıların Elçisi
|
Dionysos
|
Bacchua
|
Şarap Tanrısı
|
Persephone
|
Proserpine
|
Yeraltı Tanrıçası
|
Eros
|
Cupid
|
Aşk Tanrısı
|
Gaia
|
Gaea
|
Yeryüzü Tanrıçası
|
Olimpos Tanrıları - 12 Olimpos Tanrısı
Yunan
mitolojisine göre, on iki büyük tanrı ve tanrıça Olympos Tanrıları veya On
iki Olymposlu olarak adlandırılırdı. Olimpos tanrıları 12 kişilik Olimpos
konseyde, önemli konuları tartışmak üzere bir araya gelirlerdi.
12
Olimpos tanrısı kimlerdir: Zeus, Hera, Poseidon, Demeter, Athena, Apollo,
Artemis, Ares, Afrodit, Hephaestus, Hermes, son olarak çeşitli kaynaklara göre
farklılık gösteren onikinci tanrı Hestia veya Dionysus.
12
Olympos tanrısının hepsinin Olympus Dağı'nda bir evi vardı Hades ve Poseidon
dışındaki tanrıların, seyahatler haricinde, Olimpos dağında yaşadıkları rivayet
edilirdi. Yeraltı dünyasının tanrısı “Hades” yer altında ve denizlerin
tanrısı “Poseidon” denizaltındaki sarayında yaşardı.
Aile
ve yuvanın koruyucusu olarak anılan “Hestia” Olympos tanrılarından
biridir, ama Olimpos tanrıları arasındaki rekabet ve çekişme onu rahatsız ettiği
için Olimpos’tan ayrıldığı söylenir. Bir diğer hikayeye göre Dionysus
Olimpos’a gelince, Hestia konseydeki yerini ona bırakmış ve insanların arasına
karışmak üzere Olimpos’tan ayrılmıştır. Konseyden ayrılmasına rağmen, Hestia
Olympos Dağı'nda evi olan bir tanrı olarak kabul edilirdi.
“Afrodit”
yine Olimpos konseyindeki tanrılardan biridir, ancak Yunan mitolojik
hikayelerinin çoğunda kocası Hephaistus değildi.
Yunanistan'daki
ünlü Parthenon tapınağında, 12 Olympos tanrısının her birinin bir heykeli
vardır. Partheon’da Hades'in bir heykeli yok ancak Hephaestus’un
heykelinin olduğu görülür. Bu nokta da belki de Hephaestus’un Hades’in
refakatçısı olduğu düşünülüyordu.
12
Olimpos tanrısının kimlerden oluştuğu hatta gerçek rakamın 12’mi olduğu sorusu
hikayeyi kimin anlattığına göre değişmektedir, Hadesi çıkararak Hephaestus
‘un Onikinci Olimposlu olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağından kimse
emin değil.
Dolayısıyla,
Yunan mitlerinin farklı şekillerde anlatıldığı bölgelerde ve zaman içinde
kulaktan kulağa hikayeler değiştikçe bazı isimler ve adetler değişir. Aslında Olimpos
tanrısı olarak kabul edilebilecek 14 tanrı ve tanrıça vardır. Ancak
onikiler deyimi çokça kullanıldığından bu şekilde kabul görür.
Yunan ve Roma Toplumunda
Tanrılara Bakış
Geriye
dönüp baktığımızda Yunan tanrıları ve tanrıçaları mitolojik hikayelerin
aktörleri olarak görüyoruz. Ancak, Antik Yunan ve Roma halkı için onlar Tanrı
idi, insanlar eylemlerini tanrıların biçtiği değer yargılarına göre
şekillendiriyor, onlar için dua ediyor, kurbanlar adıyorlardı.
Yunan ve
Roma mitolojisindeki tanrılar ve tanrıçalar, modern insanın tanrı kavramıyla
ilişkilendiremeyeceği zayıflıkları ve acizlikleri sergilemesine rağmen,
tanrıların hikayelerini, insan davranışları ve eylemleri hakkında ders vermek
için kullanılabilecek metaforlar olarak görmeye başladı.
Yunan Mitolojisinde Yaratılış – Cosmos
Yunan
Mitolojisinde Cosmos (Kaos) her şeyin başlangıcıydı. Kelime Yunancada
uçurum, boşluk ve büyük boşluk anlamına gelir. Cosmos yani Kaos biçimsiz,
formsuz hareketli bir kütle olarak bir nevi tanrı ve evrenin kökeni kavramını
karşılar.
Başlangıçta
sadece Kaos vardı ve ardından, Nyx (Gece), Erobus (karanlık) Tartarus (yeraltı
veya cehennem) ve Eros (Aşk) Kaos’un parçaları olarak ortaya çıktı.
Hesiodos ‘ın Thegonia eseri, Tanrıların kökeni
hakkındaki efsanelerin anlatıldığı önemli bir kaynaktır.
( MÖ 700 ) Hesiodos’un bu eserde belirttiği Cosmos adlı
biçimsiz, hareketli kütle, bir kavram olarak, İncil'de bahsedilen Genesis ile benzerlik gösterir.
Romalı
şair Ovid, Cosmos’a daha net bir tanım getirerek, Cosmos’u yaratılıştan önce
evrenin içinde bulunduğu dağınık kütle olarak gördü.
Yunan
mitolojik hikayeleri çoğunlukla tanrılar veya kahramanlarla ilgili ritüellerden oluşur. Bunlar arasında, tanrıların
ve dünyanın Kaos dışındaki
oluşumunun kozmogonik masalları, ilahi hükümdarların ardılları ve tüm bu
aktörler arasındaki mücadeleler anlatılır.
Roma Tanrıları ve Tanrıçaları
Roma
mitolojisinde temel 12 tanrı ve pek çok mitolojik karakter Yunan mitolojisine
paraleldir. Yunan kültürüyle sürekli teması nedeniyle, Romalılar sadece
hikayelerini değil, isimlerini değiştirerek Yunan Tanrılarını benimsemiştir. Bu
konuda tek istisna Apollo'dur her
iki kültürde bu Tanrı aynı isimle anılır.
Roma
mitolojisinin gelişiminin başlarında, Yunan tanrısı Cronus'a eşdeğer Satürn
vardı. Capitoline Tepesi'nin eteğindeki tapınağı, kamu hazinesi ve Roma Senatosu'nun kararnamelerini
içeriyordu . Erken Roma kült tanrı üçlüsü; Jüpiter, Juno ve Minerva idi. Capitone
tepesindeki tapınak, Zeus’a eşdeğer Tanrıların babası Jüpiter’e ganimetlerinin
bir kısmını hediye olarak sunmak için ziyaret ettikleri bir noktasıydı. Jüpiter’in
karısı (ve kız kardeşi) Juno, Hera'yı andırıyor.
Benzer
şekilde, aşk tanrıçası Afrodit, Roma
mitolojisinde denizin köpüklerinden doğan Venüs olarak adlandırıldı. Hades ve Poseidon kardeşler ise Plüton ve Neptün
oldu. Yunan tanrısı Artemis’in
eşdeğeri av tanrıçası Diana olarak yeniden adlandırıldı. Savaş tanrısı Ares başlangıçta bir yenilenme zamanı olan
baharla ilişkili bir tarım tanrısı olan Mars'tı. Romalı komutanlar her savaştan önce
Mars için hediyeler ve kurbanlar bırakmaya başladı ve zamanla bu tanrı savaş ve
beklenen zaferle ilişkilendirildi . Son olarak, Yunan mitolojisindeki
haberci tanrı Hermes, Merkür olarak adlandırıldı.
Yunanistan'da
olduğu gibi, Roma şehirleri tanrılardan
birini şehirlerinin savunucusu olarak kabul eder ve ona özel tapınaklar inşa ederler
ve bu tanrıyı onurlandırmak için ritüeller gerçekleştirirlerdi. Yunanlıların
etkisi büyük olsa da, Romalıların kendilerine ait, kendi tasarımları Tanrılar
ve mitolojik karakterler de vardı. Örneğin Janus. Etrüsk tanrısı
Culsans'a benzer şekilde Janus hem geleceği hem de geçmişi
görebilirdi.
Romulus ve Remus
Romulus
ve Remus hikayesi Roma’nın kuruluşunu anlatırken nu ikizkardeşlerin babalarının
Tanrı Mars olduğu ve anne tarafından atalarının ise Truva'dan
kaçan Afrodit'in
oğlu Prens Aeneas olduğunu anlatır. Aeneas aynı zamanda Yunanlı
mitoloji kahramanı Hektor'un kuzenidir.
Aeneas'ın
torunları, Roma şehrinin kurucuları kabul edilirdi. Efsaneye göre, Romulus
ve Remus, savaş tanrısı Mars ve Numitor Alba Longa'nın hükümdar kraliçe siolan
Rhea Silvia'nın oğullarıydı. Bir darbede Amulius kardeşini devirdi ve taht
iddiasını korumak için Rhea'yı Vestal Bakirelerine katılmaya zorladı.
Bir gün
Mars, genç Rhea'yı ile birlikte oldu. Bu birliktelikten doğan ikizler yani
Romulus ve Remus Kral Amulius'un emriyle Tiber nehrine atıldı ancak ikizler
nehirde boğulmadan Palatine tepesinin eteklerinde
kıyıya vurdu Onları kıyıdan alıp inine taşıyan dişi bir kurt tarafından
emzirildiler.
İkizler
daha sonra bir çoban tarafından büyütüldü. Delikanlı yaşlarında bu topluluğa
liderlik ederek Alba Longa’ya saldırdılar, Amulius’u tahttan indirip
öldürdüler. İkizler daha sonra, çocukken kurtarıldıkları yerde bir şehir
kurmaya karar verdiler ancak şehrin kuruluş aşamasında yaşadıkları bir tartışma
sonrası Romulus, Remus’u öldürdü. Daha sonra kurulan şehrin adı Roma oldu.
tnx
YanıtlaSil