PSİKOLOJİNİN TARİHÇESİ VE FARKLI EKOLLER

psikoloji tarihçe, psikoloji kronoloji

Psikologların, kullandıkları yöntem ve yaklaşımlar, psikoloji tarihi boyunca çarpıcı biçimde değişmiştir. İnsan davranışlarını incelemeyi kolaylaştıran  yöntemler geliştirildikçe, teknolojinin sağladığı imkanlar arttıkça, insan davranışlarının daha objektif ve bilimsel bir yaklaşımla incelenebilmesi şansı doğmuştur.

Psikolojide yaklaşım ve yöntemler, psikoloji tarihi boyunca dramatik farklılıklarda değişim göstermesine rağmen, psikologların ele aldığı en önemli sorular sabit kalmıştır.

Psikolojiye Dair Tarihsel Süreç

Yedi bin yıl önce, insanlar “psikoloji” diye tasvir edemeseler de, içsel sıkıntıları, problemleri, hastalık seviyesinde kendini gösteren insanların, kötü ruhların etkisinde olduğuna, doğa üstü güçlere maruz kaldıklarına inanıyorlardı. Bu ruhların bir kişinin vücudundan kaçmasına izin vermek için, antik şifacılar, dans ve müziğin harmanlandığı törenler düzenliyordu.

İlk psikologlar filozoflardı, Antik çağda psikoloji bir bilim alanı değil, felsefenin bir alanı olarak görüldü.

Bu anlayış yüzyıllar boyu sürdü ancak daha sofistike bilimsel yaklaşımlar geliştirilip uygulandıkça, psikolojiye dahil alan daha ampirik ve objektif hale geldi.


M.Ö. 4.y.y.’da Platon’un çalışmalarını referans alarak başlayan Pre-Modern Psikoloji dönemi 1800 li yılların başına kadar geçem 2200 yıllık bir süreyi kapsar.

Bildiğimiz en eski psikologlar Yunan filozofları Platon (MÖ 428-347) ve Aristoteles (M.Ö. 384-322). Bu filozoflar, bugünün psikologlarının sorduğu soruların çoğuna yanıt aramıştı; Örneğin, doğuştan gelen kişilik özellikleri, yaşam tecrübesi ile şekillenen insan davranışları ve özgür irade arasındaki ayrımı sorguladılar.

19.y.y. da artık psikolojinin, felsefe alanından sıyrılıp ayrı bir bilim dalı olarak görülmesini sağlayacak gelişmeler yaşandı. 1879’da Wilhelm Wundt’un ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurması ve 1886 da Freud’un Viyana’da muayenehanesinde hastaları tedaviye başlaması, çarpıcı gelişmelerdi.

1980’li yıllarda Post Modern Psikoloji olarak adlandırılan,  geleneksel tedavi yöntemlerini reddeden, modernizmin psikolojik problemleri hastanın olumsuz ve zayıf yönlerine yönelmesine karşın, kişinin güçlü ve olumlu yönlerine odaklanmak üzerine kurgulanan ve pozitif psikoloji olarak tanımlanan farklı bir bakış açısı ile alternatif yöntemler geliştirildi.

psikoloji akımlar, psycology schools


PSİKOLOJİ EKOLLERİ 

Psikologlar tarafından sorulan bazı temel sorular, Wundt'tan bu yana farklı psikoloji akımları, farklı psikoloji okullarına bağlı birbirinden farklı yaklaşımlarla ele alınmıştır.

Yapısalcılık (structuralism ): Psikolojik deneyimin temel unsurlarını veya “yapılarını” tanımlamak için iç gözlemleme yöntemini kullanır. Yapısalcılar iç gözlemeyi kullanarak bilincin doğasını analiz etmeye çalıştılar.

Bu ekoloün kurucusu sayılan Wilhelm Wundt 1879'da laboratuvarını kurduğunda, amacı aklın yapı taşlarını incelemekti. Psikolojiyi bilinçli deneyimin çalışması olarak kabul etti.

Temel duyusal süreçlerin, dış dünyaya dair anlayışımızı nasıl şekillendirdiğini belirlemek için, Wundt ve diğer yapısalcılar, iç gözlem adı verilen bir prosedür kullandılar.
Önemli Temsilciler: Wilhelm Wundt, Edward B. Titchener


İşlevselcilik ( Functionalism ): Yapısalcı anlayışa tepki olarak gelişmiştir. Hayvanların ve insanların temel davranışlarını, yapısal özelliklerine değil, işlevlere bağlı olarak geliştirdiklerini iddia ettiler. İşlevciler fikirlerini Darwin'in çalışmalarına dayandırdılar ve yaklaşımları evrimsel psikoloji alanına yöneldi.

İşlevselcilikteki temel anlayış, insan zihninin, sahip olduğumuz bilinçli deneyimler ve davranışlarımız arasındaki ilişki incelenerek anlaşılabileceğidir. İşlevselciler. İnsan zihninin sosyal ve fiziksel çevreye uyum sağlamak üzerine işlevler geliştirdiğini öne sürerler.
Önemli Temsilciler: William James


Psikodinamik (Psychodynamic): Bilinçsiz düşüncelerimizin, hislerimizin ve hatıralarımızın ve erken çocukluk deneyimlerimizin davranışlarımızı belirleme rolüne odaklanır. Psikodinamik psikoloji, bilinçdışı hareketlere ve psikanaliz ve psikoterapi yoluyla yaşamı iyileştirme potansiyeline odaklanmaktadır.

Davranış belirleyicileri, sadece psikolojide değil, psikoloji ile ilgili alanlarda da 20. yüzyıl düşüncesinde devrimci bir etkiye sahipti. Her ne kadar orijinal Freudyen prensiplerin bazıları eleştirilmiş olsa da, çağdaş psikodinamik bakış açısı sadece bazı psikolojik rahatsızlıkları anlamak ve tedavi etmek için değil aynı zamanda önyargı ve saldırganlık gibi gündelik olayları anlamak için bir araç sağlamıştır.
Önemli Temsilciler: Sigmund Freud, Carl Jung, Alfred Adler, Erik Erickson


Davranışçılık (Behaviorism ): Zihni objektif olarak incelemenin mümkün olmadığı önermesine dayanarak, psikologların dikkatlerini insan davranışlarına vermeleri gerektiğine inanan bu akımda,
Davranışsal bakış açısı, psikolojinin zihnin iç işleyişine erken vurgusunun reddedilmesinden doğmuştur. Bunun yerine davranışçılar, alanın objektif olarak ölçülebilen gözlemlenebilir davranışa odaklanması gerektiğini öne sürdüler.
Davranışçılar, özgür iradenin varlığını inkar ederken, davranış, tepki ve takviye açısından davranışlarını açıkladı.
Önemli Temsilciler: John B. Watson, B. F. Skinner


Bilişsel (cognitive ): Algı, düşünme, bellek ve yargıları içeren zihinsel süreçlerin incelenmesi.
Bilişsel psikologlar, insanların bilgiyi nasıl algıladıklarını, işlediğini ve hatırladıklarını inceler.

Davranışı anlamaya yönelik çabalar bazı psikologları doğrudan zihnine yönlendirir. Kısmen yapısalcılıktan ve kısmen de gözlemlenebilir davranış ve çevreye odaklanan davranışçılığa tepki olarak ortaya çıkan bilişsel bakış açısı, insanların dünyayı nasıl düşündükleri, anlamaları ve bilmeleri üzerine odaklanır.
Önemli Temsilciler: Hermann Ebbinghaus, Sir Frederic Bartlett, Jean Piaget


Sosyal-kültürel: İnsanların kendilerini bulduğu sosyal durumların ve kültürlerin nasıl düşünmeyi ve davranışları etkilediğini inceler. Sosyal-kültürel yaklaşım, kültürlerin ve sosyal normların davranışımızı nasıl etkilediğini de içeren sosyal duruma odaklanır.
Önemli Temsilciler: Fritz Heider, Leon Festinger, Stanley Schachter.


Postmodern Psikoloji
Allan Bloom'a göre, “Benlik, ruhun modern ikamesidir.” Diğer bir deyişle, kişisel kimliğimizin yeri olan maddi olmayan bir ruhun geleneksel fikri, sosyal olarak inşa edilmiş “benlikler” Postmodern kavramının yerini almıştır. “Bu değişimin nasıl olduğu üzerine tarihsel olarak düşünürsek, Bloom, toplumun ruhla daha önceki meşguliyetinin“ kaçınılmaz olarak bu dünyanın diğer dünya lehine göz ardı edilmesine neden olduğunu ”öne sürer.

Fransız siyasal teorisyen Jean-Jacques Rousseau'nun 1700'lerin başında, “benlik kendini kişisel çıkarlara dönüştürdü” demişti. Rousseau, kişisel çıkarların, politik hayat için gerekli bir temel olan “ortak yarar” ın kurulması için yeterli bir temel olmadığını gözlemlemiştir.


Postmodern Psikoloji - İnsan Doğanın Reddi
Postmodern psikolojinin durumunu Bloom şöyle açıklıyor: “İnsan bir kültürdür, doğal bir varlık değildir. Doğadan [biyoloji] olan bir insan, kültürden edindiği şeyle kıyaslandığında hiçbir şey değildir. Bir kültür, ona eşlik eden ve ifade eden dil gibi, insanın tutarlı bir anlam kurgusunu yaratan bir dizi kazadır.

Geleneksel olarak insanlar hem doğanın hem de kültürün insani gelişme için önemli olduğunu hissederler. Ancak, hareket ve aksan kültürünü etkisiz kılmak için harekete geçtikten sonra, Postmodernistler doğayı tamamen ortadan kaldırmayı seçtiler. Bu durumda insan ruhunu şekillendirmek için geriye sadece kültür kaldı.

Foucault için, her birimiz “en azından kısmen toplumsal olarak üretilmiş kısıtlamalara ve bölünmelere tabi olan bir varlıklarız”.

İnsan doğasının inkarı tamamlandığında, toplumsal olarak inşa edilen benliğin Postmodern tanımı için sahne oluşturuldu. Ward şöyle açıklıyor: “Postmodern kimliğin ortaya çıkış hikayesinin birçok yönü var, ama başlangıç ​​noktası benliğin temelde sosyal olduğudur.”

pscyhology chronology

Psikoloji Tarihsel Kronoloji


1879

Wilhelm Wundt, Almanya'nın Leipzig kentinde ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurdu

1886
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud, Avusturya'nın Viyana kentinde hastaları tedavi etmeye başlar.

1900
Freud, “Rüyaların Yorumu”’nu yayınlar.

1901
İngiliz Psikoloji Derneği kuruldu.

1903
Ivan Pavlov, yiyecek beklentisiyle zil sesi duyduğunda salyası akan köpek deneyini gerçekleştirdi. . Pavlov'un deneyi bilinen ilk “klasik koşullanma” deneyidir.

1907
Carl Jung, “Psychology of Dementia Praecox” çalışmasını yayınladı. Jung, kendi analitik psikoloji teorilerini geliştirmek için Freud'un fikirlerinden uzaklaşmaya başlar.

1912
Max Wertheimer, Gestalt psikoloji okulunun gelişimine katkıda bulunan phi fenomeni üzerine yaptığı araştırmayı yayınladı.

1920
John Watson, tüm düşünce, duygu ve eylemlerin deneyimler yoluyla geliştirildiğine inanan davranışçılık okulunun kurucusu olur.

1932
Jean Piaget, Çocuğun Ahlaki Yargısını yayınlar.

1938
Elektrokonvülsif tedavi ilk kez bir kişi için kullanılır.
40'lar ve 50'ler boyunca popüler bir tedavi yöntemi haline gelir (ve bugün kullanımda kalır).

1942
Carl Rogers, Terapistleri ve Psikoterapiyi yayınlar, terapistleri müşteri odaklı bir yaklaşım benimsemeye teşvik eder. Bu yöntem yaygın olarak uygulanmaktadır.

1943
İnsancıl psikolojinin kurucularından olan Abraham Maslow, ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisini yayınlıyor.

1962
Albert Ellis, Psikoterapide Akıl ve Duyguyu akla getirerek, rasyonel duygusal davranış terapisinin (REBT) gelişmesine yol açmaktadır.

1967
Aaron Beck, düşüncelerin önemli bir rol oynadığını öne süren bir depresyon modeli yayınladı. Bilişsel davranışçı terapinin (CBT) kurucusu olarak görülür.

1982
Carol Gilligan, “Farklı Bir Seste feminist yolu” yayınlıyor.

1994
Stephen Pinker's “Dil İçgüdüsü”’nü yayınlandı.

1998
Martin Seligman, Amerikan Psikoloji Derneği'nde yapacağı başkanlık konuşmasında, “Olumlu psikolojiyi”,(Pozitif Psikoloji)  konuşmasının ana teması olarak belirledi

2003
Simon Baron-Cohen'in “Temel Farkı: Erkekler, Kadınlar ve Aşırı Erkek Beyin”, otizmin “aşırı bir hastalık hali” olabileceğini öne sürüyor.

YORUMLAR

Feat:
Ad

ARKEOLOJi,16,BiLiM,10,FELSEFE,6,MiTOLOJi,2,PSiKOLOJi,6,SANAT,9,SOSYOLOJi,9,TARiH,14,
ltr
item
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır: PSİKOLOJİNİN TARİHÇESİ VE FARKLI EKOLLER
PSİKOLOJİNİN TARİHÇESİ VE FARKLI EKOLLER
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG883dnwlZtu5tqjUFjZKf5tuza1Lwr6XKk9I-bvDRN308kIDAbpRQoi4uS0xG7MSu0ClRs-JeViQntne-BKOXiLWdzQo8RrovZ09CSSn_Pr3qTajbKknd_TyRtKEvptJ7duaOTqgH4MA/s640/uztarih_3.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG883dnwlZtu5tqjUFjZKf5tuza1Lwr6XKk9I-bvDRN308kIDAbpRQoi4uS0xG7MSu0ClRs-JeViQntne-BKOXiLWdzQo8RrovZ09CSSn_Pr3qTajbKknd_TyRtKEvptJ7duaOTqgH4MA/s72-c/uztarih_3.jpg
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır
https://www.uztarih.com/2018/03/psikolojinin-tarihcesi-ve-farkli-ekoller.html
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/2018/03/psikolojinin-tarihcesi-ve-farkli-ekoller.html
true
518256124328164008
UTF-8
Tüm İletiler Yüklendi İleti bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Yanıtla Yanıtı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa SAYFALAR YAYINLAR Hepsini Gör TAVSİYE ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM YAYINLAR İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfa Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz P.te Sal Çar Per Cum C.te Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara Hemen Şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha eski Takipçiler Takip BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik tablosu