DEMOKRASİ TARİHİ

democracy history


Demokrasi

Demokrasi yeni bir kavram değildir. Yunanca Demos “halk” ve kratos “Gücü” kelimelerinin birleşmesi ile ortaya çıkmış, Halkın Gücü anlamındadır. M.Ö. 6 y.y. Antik Yunan şehirleri, toprak sahibi erkek nüfusun katıldığı şehir meclisi oturumlarıyla, şehrin nasıl yönetileceği, güncel ekonomik, sosyal, siyasal sorunların nasıl ele alınacağını, meclis oturumuna katılan şehir yurttaşlarının eşit oy haklarıyla belirlerdi.

Günümüzde milyonları bulan nüfusu ile, demokratik yöntemlerle yönetilen devletler, temsili demokrasi ile, yani yurttaşların oy vererek meclise soktukları politikacılar ve onların oluşturduğu partilerin aldığı kararlar ile yönetiliyor.

Neyin demokratik olduğu, demokrasinin nasıl uygulandığı, demokrasiyle örtüşen ve örtüşmeyen yöntemler, her daim insanlar arasında tartışılan, fikirsel, ideolojik, dini, etnik bakış açılarıyla birbirine zıt görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Temel olarak insanlar, kendi dünya görüşleri ve çıkarlarına göre demokrasiyi tanımlama eğilimindedir.

Demokrasi varmı yokmu?

Ülkenizde demokrasi var mı ya da gerçekten adalet içinde uygulanıyor mu?
Demokrasiyi salt bir devlet ödevi olarak değil, kendi hayatınızda, çevrenizde, okulunuzda, işinizde, kamuya ait alanlarda sorgulayın, ne derece uygulanıyor?

Demokrasi hakkında düşündükleriniz ne derece objektif? Dilerseniz aşağıdaki soruları kendinize sorun ve öyle karar verin:

1.   Fikir ve din özgürlüğü. Bu kavram, konuşma, basın, medya ve politik görüş özgürlüğü içerir.
2.  Oy hakkı. Her bireyin, belirli bir süre için seçilecek, temsili demokrasiyi sürdürecek, kişi ve partiler için düzenlenecek seçimlerde eşit oy hakkına sahip olması
3.  Güçler ayrılığı. Yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinden ayrı ve anayasal güvencelerle özgür işleyebilmesi
4.  İnsan hakları. Her bireyin, yaşama, güvenlik, özgürlük, eğitim gibi temel haklarının yasalarca güvence altına alınarak, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin eşit uygulanması.


democracy history


Kronolojik Demokrasi Tarihi

Eski Sümer'de Demokrasi

Sümer şehir devletlerinin başlangıçta, Antik Yunan'dakine benzer katılımcı demokrasi ile yönetildiğine dair bulgular var ancak zamanla, dinsel doktorinlerle belirli bir zümre tarafından yönetilen monarşik yapılara dönüştüler.

Eski Hindistan'da Demokrasi

MÖ 6. Ve 4.y.y. arasında Hindistan’da Bihar bölgesinde yaklaşık 16 devlet kurulmuştu, bunlar arasında Nepal eteklerinde kurulan üç tanesi; Vajis, Mallas ve Assaka, yaklaşık 200 yıl varlığını sürdürmüş olan oligarşik cumhuriyetlerdir.

Antik Yunan'da Demokrasi

Antik Yunan’da, demokrasi, şehir meclislerinde, agoralarda, halka, meclis üyelerine veya felsefeciler arasında yaşanan söylemlere ve tartışmalarla betimlenir.
Atina, antik çağda kaydedilen ilk ve en önemli demokrasilerden biridir; "Demokrasi" sözcüğü Yunanca: halık "halk tarafından yönetilen") Atina'lılar tarafından, yönetim biçimlerini tanımlanmak amacıyla ik kez M.Ö. 508’de yazılı olarak kayıtlara geçirilmiştir. M.Ö. 4.y.y.’da, Atina meclisi Areopagus Konseyinin yetkilerini ciddi bir şekilde sınırlandıran bir yasayı kabul ederek, Atina aristokrasisinin, meclis üzerindeki gücünü sınırlandırdı.
Klasik Atina'nın altın çağında, M.Ö. 5. yüzyılda , Atine ile entegre siyaset güden diğer şehir devletlerinde de benzer bir şehir devleti meclisi ve demokrasisi uygulanıyordu. Atina, askeri ve ekonomik gücünü kullanarak, ege ve Akdeniz havzasında ilişkide bulunduğu diğer devletlere de bu yönetim biçimini dikte ediyordu.
Bu durum, Atina ile müttefik veya bağımlı devletlerin çoğunda demokratik veya yarı demokratik hükümet biçimlerinin benimsenmesine yol açtı . Ancak, MÖ 5. yüzyılda, Peloponez Savaşı, Yunan dünyasının Atina liderliğindeki bir ittifak ve Sparta liderliğindeki rakip koalisyon arasında bölünmesine yol açtı. 
Spartalıların zaferi, daha önce Atina güdümünde olan pek çok şehir devletinde monarşinin yeniden kurulmasına sebep oldu.  (www.uztarih.com)
yunan demokrasisi, greek democracy

Roma Cumhuriyeti

Roma MÖ 753 yılında kuruldu, başlangıçta krallıkla yönetilen ülke, MÖ510 yılında, yurttaşların oylarıyla seçilen bir senato tarafından seçilen 2 konsölün tavsiyeleriyle yönetilen bir hükümet sistemini benimsemişti.
Roma toplumunda ekonomik gücü elinde tutan aileler (patricia'ler) ile toplumun geri kalanı, özellikle de plebiler arasındaki mücadele, demokrasinin nasıl uygulanacağı ve genişleyen Roma topraklarının nasıl yönetileceği üzerinde belirleyiciydi. Yıllarca süren ihtilaflardan sonra, plebler senatoyu pleblere kendi temsilcilerini seçme hakkını vermeye zorladı. MÖ 4. Yy. da artık, plebler, senatonun çalışmasını sağlayan alt ofislerin yönetimini ele geöirmişti.

Zamanla Konsöller, askeri liderlerden seçilmeye başlandı ve ciddi çıkar ve iktidar çatışmaları yaşanmaya başlandı. MÖ 48'de, Jül Sezar'a daimi tribün güçleri verildi. Bu, kişiliğini kutsallaştırmış oldu, ona Senato'yu veto etme gücünü verdi ve Pleb Konseyi'ne egemen olmasını sağladı. Roma cumhuriyetinin imparatorluğa dönüşümü, meclisi kapatmak veya monarşiyi net bir şekilde tesis etekle yaşanmadı. Konsölün imparator olarak anılması ve meclisi veto etme gücü aslında Roma’da uygulanan sınırlı demokrasinin sonuydı.
M.Ö. 50'de Caesar, lejyonlarını dağıtmak ve yasadışı olduğu gerekçesiyle yargılanmak üzere Roma'ya çağrıldı.ancak Caesar sadık lejyonları ile Roma üzerine yürüdü. Pharsalus Savaşı ile Roma kuvvetlerini yenen Julius Caesar suikast sonucu öleceği MÖ 44’e kadar İmparator ünvanıyla ülkeyi yönetti.
M.Ö. 27'de Caesarr'ın evlatlık oğlu Octavianus , Senato tarafından Augustus unvanına layık görülmüş ve Roma'nın ilk resmi imparatoru olmuştur. Roma Senatosu ve cumhuriyet tarihi bu olayla resmen son bulmuştur.

Demokrasiye İlişkin Tarihten Notlar

Modern demokrasilerin kullandığı yöntem ve uygulamaların çoğu çok eskidir. Pek çok ülkenin tarihine bakıldığında ister demokratik yöntemlerle ister aristokrasi veya monarşi ile başa geçmiş olsun, halk tarafından onaylanmış olan ve yasal düzenlemeler, ülkeyi ilgilendiren kararlar alırken, halkı temsil eden, daha küçük birimlere, kanaat önderlerine, ileri gelenlere danışan liderler olmuştur, yer yer bu kişiler yarı resmi temsilci topluluklarına, meclislere dönüşmüşlerdir  ve modern demokrasiler genellikle onlardan türetilmiş ya da esinlenmiştir. Yine de, bu kurumlar her zaman demokrasiye öncül olmadı. Pek çoğu Oligarşi veya meşrutiyete hizmet eden, devlet organları olarak çalıştı.

Rönesans ve Demokrasinin Yeniden Doğuşu

Rönesans hümanizmi, 14. yüzyılın son yıllarında, İtalya ve özellikle Floransa’da başlayan kültürel bir harekettir. Klasik antik çağa dair felsefe, sanat ve şiir dili, eski Latince ve Yunanca eserlerden çevrilerek, Ortaçağdaki baskıcı, dini doktrinlerle kısıtlanmış sanat ve devamında bilimsel canlanmanın önü açıldı. "Canlanma", Roma ve Yunan metinlerinin yorumlarına dayanıyordu. .
Hümanist filozoflar, Kilisenin elinde siyasi iktidarın yoğunlaşmasının aksine, toplumun örgütlenebileceği laik prensipleri araştırdılar . Rönesans'tan önce, Avrupa’da baskıcı Hristiyanlık din kurumları, bin yıl boyunca, halkın pasivize edilmesi, mevcut siyasal rantın monarşiler ve din kurumları arasında paylaşım düzeninin bozulmaması için siyasetin egemen kuvveti olmuştur. Rönesans döneminde incelenen antik metinler Yunan demokrasisinin gün ışığına çıkmasına neden oldu.  (www.uztarih.com)


demokrasinin doğuşu

Demokrasi fikrinin Avrupa’da gelişimine dair önemli olaylar

- Yöneticilerin, seçmenlerce seçilmesi ve sonrasında seçmene karşı sorumlu olduğu fikrinin
tanıtılması - Simon de Montfort (1265) ( 1265 İngiliz seçiminde sadece toprak sahiplerinin oy
kullanmasına izin verilmesine rağmen )
- Polonya ve Litvanya’da özgürlük ve eşitlik fikirlerinin gelişmesi: : 1505 tarihli 
Nihilnovi, Pactaconventa ve Kral Henry'nin Makaleleri (1573)  Polonya-Litvanya Milletler 
Topluluğu Örgütü ve politikaları.
- İngiltere ve İskoçya'da demokratik parlamentoların yükselişi : Magna Carta (1215),
- William Penn 1682'de Pennsylvania Hükümeti Çerçevesini yazdı. Belge koloniye temsili 
bir yasama organı verdi ve koloni vatandaşlarına liberal özgürlükler verdi.

On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıl kilometre taşları

- 1755: Pasquale Paoli'nin Korsika Anayasası ile liderliğindeki Korsika Cumhuriyeti kuruldu.
- 1760-1790 Amerikalılar, Cumhuriyetçilik kavramını geliştirir ve uygularlar ; Amerikan 
Devriminin temelleri atılır.
- 1780'li yıllar: “demokrasi” terimiyle kendilerini tanımlayan toplumsal 
hareketlerin gelişimi : Benelüks ülkelerinde “aristokratlar” ile “demokratlar” arasındaki politik 
çatışmalar ,
- 3 Mayıs 1791 Polonya Anayasası, dünyanın en eski üçüncü anayasası olarak kabul 
edilmektedir.
- 1791: Haiti Devrimi ile Haiti’de köleler özgürleşti ve dünya siyahilerin kurduğu ilk 
cumhuriyete sahne oldu
- 1789-1799: Fransız Devrimi, tüm dünyada monarşilere karşı mücadele ve cumhuriyet fikri 
için ilham kaynağı oldu
- 1800 ‘lü yıllar, Avrupa’da demokratik ülkelerin ve kurumların yükselişi, Monarşilerin
sembolik hale gelişi ve meclislerin kuvvetlenmesi.

Demokratik Seçimlerde "Oy Hakkı" ve "Gizli Oy" Kavramı

Demokrasilerde oy hakkı, Antik Yunan veya ilk dönem İngiliz parlementolarında sadece toprak sahibi erkeklere aitti. Sıradan yurttaşlarında oy kullanabilmesi Roma döneminde kısmen uygulanmaya başlandı. Kadınların oy hakkı kazanması ise son 100 yıla kadar mümkün olmadı. Bununla birlikte yine 100 yıl öncesine kadar köleliğin olduğu veya ırk ve ten rengine bağlı olarak oy kullanamayan insanların yaşadığı pek çok ülke vardı.
Gizli oy kavramı, mahremiyeti simgeler ve kişilerin baskı altında kalmadan tercihlerini belirlemesini sağlar, bugün artık gizli oy bir hak olmaktan önce standart kabul edilir, hepimizin gözünde oylamaların gizli yapılması usuldendir Bununla birlikte, bu uygulama 19. yüzyılda oldukça tartışmalıydı ; insanların vereceği oyu gizlemesi, 19. y.y. batı demokrasilerinde kabul görmeyen bir durumdu. Bunu korkaklık olarak niteleyen veya utanılacak bir durumu gizlemekle bir tutanlar yaygındı.
Bugün yaygın kullanılan, aday seçeneklerinin yer aldığı bir kağıtta, tercih edilen adayın üzerine veya belirlenen bir kutucuğa işaret koyarak, sandık içine oy atma yöntemi ilk kez
1856 yılında Avustralya'da kullanıldı.Victoria yöntemi adıyla bilinen bu oylama sistemi de özel bir numara ile izlenebilir olduğundan tamamen gizli değildi.


demokratik seçim

20. yüzyıl Demokrasi Akımları

1906'da tam modern demokratik haklar, tüm vatandaşlar için genel oy hakkı, orantılı temsil sistemi ve açık liste kavramı Finlandiya'da  uygulanıyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesi, Fransa'da parlementer sistemin devamı ve geçici olarak Almanya'da demokratik seçimlerin uygulanacak olması sebebiyle Avrupa'da demokrasi için geçici bir zaferdi.  .

ABD'de başlayan Büyük Buhran ve Avrupada yaşanan ekonomik durgunluk  birçok ülkede demokratik süreçlerin gelişmesine zarar verdi. 1930'lu yıllarda Avrupa ve Latin Amerika'da faşizm ve diktatörel yönetimler demokrasileri tasviye etmeye başladı..
II. Dünya Savaşı nihayetinde, müttefik ülkelerin demokrasi ve liberal ekonomilerle yönetiliyor olmasından dolayı kısmen demokrasinin bir zaferiydi. Savaşın ardından, Rusya ve kominizm tehdidinde olan veya müttefik devletlerle siyasal ve ekonomik ilişkilerini kuvvetlendirmek isteyen ülkeler savaşın ardından demokratik yönetimler kurma arayışına girdiler. Ancak Orta Doğu, İsrail projesi ve petrolü kontrolü altında tutmak isteyen batılı devletlerin kuklası monarşiler desteklenerek demokrasiden uzak tutuldu.

Doğu Avrupa ülkeleri, Sovyet Rusya'nın uydu devletleri durumuna düşerek, kukla yönetimlerin güdümünde kominizmi kabul ettiler. Güney Avrupa'da,  İspanya ve Portekiz 'de aşırı sağcı, faşizan yönetimler var olmaya devam etti.  (www.uztarih.com)


Asya Ve Uzak Doğuda Demokrasi

Japonya ve Demokrasi

1920'lerde Taishō döneminde demokrasiye yönelik adımlar atılmış olsa da sonrasında askeri bir diktatorya ile yönetilmeye başlandı ve bu yönetim hızla pasifik ülkelerini işgale ve 2.dünya savaşına dahil etti. Japonya, 2.dünya savaşı sonunda imzaladığı şartsız teslimin ardından, müttefiklerin dizayn ettiği demokratik yönetim ve anayasal düzene geçti.

Hindistan ve Demokrasi

Gandhi'nin önderliğinde, şiddet içermeyen eylemlerle 1.dünya savaşından beri bağımsızlık talepleriyle çeşitli eylemler, pretestolar ve sömürge hükümetinin kanunlarına uymama şeklinde pasif direniş mücadelesi veren Hindistan, 2.dünya savaşında halen sömürgesi olduğu İngiltere'ye savaşta hem asker hem hammadde kaynağı olarak ciddi katkı sağlamıştı. 1947'de İngilizler, Hindistan'dan çekilme kararı aldı.Hindistan bağımsızlığını ilan etti. 26 ocak 1950'de Hindistan'da Cumhuriyet ilan edildi.


Güneydoğu Asya ve Demokrasi

2.dünya savaşının ardından Japon işgalinden kurtulan Çin'de komunizm kuruldu.  Kore ve Vietnam gibi ülkeler'de ise ciddi iç savaşlar ve sonrasında bölünmeler yaşandı. 


Kore Savaşı

İkinci dünya savaşı öncesinde Japonya tarafından işgal edilmişti.
Savaş sürecinde Japon işgalinde kaldı. ABD'nin Japonya'ya attığı 2 atom bombasının ardından, Rusya, Japonya'ya savaş ilan ederek, Kore'nin kuzey bölgelerini işgal etti. savaş sonrası Ülke Sovyet ve ABD garantörlüğünde birleştirilmeye çalışılsa da Sovyetler, komünist rejim kurulmadıkça Kore'nin birleşmesine müsaade etmeyeceğini açıkladı.
1950 yılında Kuzey Kore birliklerinin, Güney Kore'yi ilhakı ile başlayan savaş 1953'te son buldu. Halen Güney Kore Cumhuriyetle Kuzey Kore ise komunizm ile yönetilmektedir.


vietnam savaşı, vietnam war

Vietnam Savaşı

19. y.y.'da Fransız sömürgesi olan Vietnam, 2.dünya savaşında Japon işgaline uğradı. 2.dünya savaşının ardından tekrar Fransa yönetimine giren ülke, 1956'da Kuzey ve Güney Vietnam olarak ikiye bölündü. Fransa'nın yerel direnişin artması ile artık karlı bir sömürge olarak görmediği Vietnam'dan çekilmesinin ardından ABD, komunist rejim kurulmasını engelleme amacıyla  Vietnam'ı işgal etti. ABD ordusu ve Vietkong arasında yıllarca süren savaş, yüzbinlerce Vietnam'lının hayatına mal oldu. ABD askerlerinin çekilmesi ve Kuzey Kore'nin zaferiyle, ülke 1976 yılında, komunizmle yönetilmek üzere birleşti. Vietnam hala tek partili sosyalist rejim ile yönetilmektedir.


Doğu Avrupa ve Balkanlar

90'lı yıllarda Sovyetler Birliğinin dağılma süreciyle, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde temsili hükümetler kurulmaya ve eski komunist rejimler yerini demokratik cumhuriyetlere bırakmaya başladı. Çekoslavakya, Polonya, Romanya gibi ülkelerde rejim değişirken Letonya, Estonya gibi ülkeler, Sovyetler Birliğinden bağımsızlıklarını ilan edip demokratik rejimler kurarak, Batı Avrupa ülkeleriyle entegrasyona gitti.


demokratik seçim


Demokrasi, Kişisel hak ve Özgürlükler

1900 yılında dünyada, tüm vatandaşların ortak oy ve temsili yönetim anlayışıyla yönetilen tek bir ülke yoktu. Dünya ülkelerinin sadece %8’i yaklaşık 25 ülke, sınırlı demokrasilerle yönetilmekteydi. Yine 1900 yılında dünya ülkelerinin %14’ü monarşinin sınırlarının yetkilendirildiği parlementolar ile yönetilmekteydi. (www.uztarih.com)

21. y.y.’a gelindiğinde demokrasi ve parlamenter rejim artık dünya genelinde en çok uygulanan yönetim biçimi ancak demokrasi anlayışı eskiye nazaran daha fazla detay barındırıyor. Antik Yunanda bir şehir meclisinin varlığı ve agoralarda yapılan çok sesli tartışmalar demokrasiden bahsetmek için yeterliydi.

Günümüzde demokrasinin sağladığı özgürlüklerin tanımı daha geniş, insanların hareket alanları ve beklentileri daha fazla. Bilişim çağı, insanların an be an dünyanın öteki ucundan haber alabilmesini sağlıyor, gözden ırak bir dağ başında veya sokak arasında, cep telefonundan sosyal medya aracılığı ile canlı yayın başlatan alelade bir kişi, bir anda milyonları ilgilendiren bir konunun duyulmasını sağlayabiliyor.

İletişim ve haber alma özgürlüğü bu noktada baskıcı rejimlerin kontrol altında tutmaya çalıştığı can alıcı bir nokta. Diğer yandan dünyanın demokratik kanadı, ekonomik çıkarları ve ideolojik beklentileri riske girdiğinde, savunduğu demokrasiden geri adım atmaya ve çifte standart uygulamaya meyilli. 

Demokrasiyi dilinden düşürmeyen ülkelerin, siyasi beklentileriyle uyuşmayan olaylar yaşandığında derin bir sessizlik veya daha kötüsü olayları tersten okur bir halde bulmak insanlık adına utanç verici. 

YORUMLAR

BLOGGER: 2
  1. demokrasi de nedir? hakedene hakkını vermek mi? yoksa kişisel hak ve özgürlükleri doyasıya yaşayamamak mı? belki de insanların hakettikleri yönetim şekli değildir domakrasi. belki de ütopik hayallerden başka bir şey değil. düşünsenize demokrasi isteyenlerin, demokrasi uygulandığında feryat etmesi paradoksunu. siz neresindesiniz çivisi çıkmış dünyanın?

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten güzel bir yazı olmuş keyifle okudum. Özellikle demokrasi var mı yok mu kısmı iyiydi.

    YanıtlaSil

Feat:
Ad

ARKEOLOJi,16,BiLiM,10,FELSEFE,6,MiTOLOJi,2,PSiKOLOJi,6,SANAT,9,SOSYOLOJi,9,TARiH,14,
ltr
item
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır: DEMOKRASİ TARİHİ
DEMOKRASİ TARİHİ
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF8Sl17OzzeG7f1oR6O-umFkKmhyx9Y6tOsA519-1lWbHkNqdC7UMu88npvkbGtmbS4fcyx0jTXlckIwCPmRTvtxOfxF94_3-bWpmQQtdffuanABtLgra8UEyQGn7XyQmGgO4ECBtkn3M/s640/democracy11.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF8Sl17OzzeG7f1oR6O-umFkKmhyx9Y6tOsA519-1lWbHkNqdC7UMu88npvkbGtmbS4fcyx0jTXlckIwCPmRTvtxOfxF94_3-bWpmQQtdffuanABtLgra8UEyQGn7XyQmGgO4ECBtkn3M/s72-c/democracy11.jpg
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır
https://www.uztarih.com/2018/06/demokrasi-tarihi.html
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/2018/06/demokrasi-tarihi.html
true
518256124328164008
UTF-8
Tüm İletiler Yüklendi İleti bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Yanıtla Yanıtı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa SAYFALAR YAYINLAR Hepsini Gör TAVSİYE ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM YAYINLAR İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfa Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz P.te Sal Çar Per Cum C.te Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara Hemen Şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha eski Takipçiler Takip BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik tablosu