TARİH ÜZERİNE

Nietzsche’nin 1874 tarihli “Tarihin yaşam için yararı ve zararı adlı eserinin giriş paragrafı şöyle başlıyor “Önünde yayılan sürüyü gözle bir: Ne dünü

nietzsche, philosophy, tarih, history

Nietzsche’nin 1874 tarihli “Tarihin yaşam için yararı ve zararı adlı eserinin giriş paragrafı şöyle başlıyor “Önünde yayılan sürüyü gözle bir: Ne dünü bilir ne bugünü, bir o yana sıçrar bir bu yana, yer, uyur, geviş getirir, yeniden sıçrar, sabahtan akşama, bugünden öbür güne, kısacık yaşamının haz ve acılarıyla bağımlı, anın tepeciklerinde yaşar durur, bu yüzden de ne bir üzüntü ne de bir bıkkınlık duyar.  Bunu görmek insana ağır gelir, çünkü insan insanlığıyla göğsünü kabartır hayvan karşısında, ama yine de hayvanın mutluluğunu kıskanarak izler.

Pek çok düşünürce dile getirilen ortak kanı; İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli farkın aklı, yani anlama kavrama ve hükme varma kapasitesi olduğudur. Örneğin Aristoteles, İnsanı düşünen hayvan olarak tanımlar. Bu bağlamda Nietzsche’nin yaklaşımı ironiktir, Hayvanın saflığı ve akıl noksanlığı karşısında gıpta ile bakan bir insan portresi.


philosophy, aristoteles
Nietzsche’nin kitabındaki temel yaklaşım, tarih yazımının birey, topluluklar, örgütler ya da devletler için geçmişle bağ kurma ihtiyacından kaynaklanması. Ancak olayları olduğu gibi değil, olması istendiği gibi anlatmak, nesnellikten uzaklaşmak neticesinde, tarih diye yazılanlar geleceğe dair yıkıcı etkiler doğurabilir. Tarihin bir bilim dalı olarak, söylencelerden sıyrılması, hikâye dilinden uzaklaşması için her ne anlatılacaksa kanıtlara ihtiyaç var.

Tarihin, antropoloji, arkeoloji, filoloji, coğrafya ve daha pek çok bilim dalı ile ortak çalışma alanlarına, bağımsız kalemlere ve çıplak gözlere ihtiyacı var. Edward Hallet Carr, Tarih Nedir adlı eserinde tarihi, doğrulanmış bir olgular kümesi olarak tanımlar “Tıpkı bir balıkçının tablasındaki balıklar gibi, belgeler, yazıtlar vb. içinde olgular hazır dururlar. Tarihçi onları alır, evine götürür, pişirir, canı nasıl istiyorsa o şekilde sofraya koyar.” 

Yazarın belirttiği bu mutfak aşaması, tarihçinin elindekileri yorumlaması, açıklamalar, neden nasıllar ve buna bağlı çıkarımlar eklemesi, yani bir olayın, farklı devletler, farklı etnik gruplar ya da farklı ideolojiler tarafından, birbiriyle çelişen şekillerde anlatılabilmesinin temel sebepleridir.

Oysa, tarih bir anlamda, insanoğlunun nesiller boyu edindiği deneyimler toplamıdır, bu yönüyle geleceğe dair öngörü sağlayabilir ki geçmişin doğru okunması, sonrasında daha doğru adımlar atabilmek ve öngörülü olabilme şansını verecektir.

2. dünya savaşı, worldwar

İngiliz tarihçi Fisher, H. A. L. şöyle diyor: "Benden daha akıllı ve bilgili olan kişiler tarihte bir plan, bir ritim, önceden belirlenmiş bir model gördüler. Ben bu uyuma ulaşamadım. Ben yalnızca felaketlerin dalga dalga üzerimize geldiğini görüyorum." Fischer bu sözü 1934 Avrupası’nda, silahlanmanın, kutuplaşmanın ve otoriter rejimlerin hızla güçlendiği bir dönemde söylemişti. Maalesef birkaç sene sonra, bahsettiği felaket önce Avrupa’yı, sonra dalga dalga tüm dünyayı vurdu.

Francis Fukuyama, Tarihin sonu ve son insan, adlı eserinde, son yüzyılda yaşanan 2 büyük dünya savaşı, sayısız bölgesel çatışma ve her çatışmanın kaynağında yatan paylaşım mücadelelerinin apaçık anlaşılmasına rağmen, devam eden siyasal istikrarsızlığın gölgesinde gelişen dünya düzenini ele alıyor. “20. yüzyılın travmatik gelişmeleri derin bir entelektüel krizin arka planını da oluşturmaktadır. Tarihsel ilerlemeden söz etmek ancak insanlığın nereye yöneldiği bilinirse mümkün olabilir” İnsanlık nereye yöneldi? Aslında yine tarihe bakarak bu sorunun yanıtı verilebilir.


Francis Fukuyama
Yönelim her coğrafyada, her devlette, her ırkta, her dinde, her ideolojide farklıydı. Yer yer ortak özellikler, birbirine yakın amaçlar veya birbirleri üzerinde etkiler görülse de insanların yönelimleri ve yöntemleri her coğrafyada her siyasi iklimde farklıydı.

“19. yüzyılda her Avrupalı içgüdüsel olarak bile uygar halklarla barbarlar arasında bir ayrım yapabilirdi, ama Nazi ölüm kamplarından sonra bu artık o kadar kolay değildi. İnsanlık tarihi artık tek bir yöne doğru gelişiyor olmaktan çok, ne kadar çok halk ve uygarlık varsa o kadar amaç varmış gibi görünüyordu”

Bugün artık diyebiliriz ki amaç çeşitliliği sadece etnik ya da ulusal değil. Dünya ekonomisinde meydana gelen gelişmeler, devlet sınırlarıyla çakışmayan, birbirinin üstüne kapanan karmaşık bir ekonomik ve politik güç yapısı ortaya çıkardı. Günümüzde cirosu pek çok devletin yıllık milli hasılasının üzerinde olan ve dünyanın yüzlerce ülkesinde iştirakleri, yatırımları olan global şirketler mevcut.

Bu şirketler, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan toplumsal ya da siyasal bir olay eğer kendi amaçlarıyla ve ekonomik çıkarıyla çelişiyorsa, olayların gidişatını değiştirebilecek veya hedef şaşırtacak yeni krizleri tetikleyebilecek güçteler. Bu yüzyılın tarihi, global ekonomiye yön veren çok uluslu şirketlerin küresel sistemi kontrol mücadelesine ve onların desteklediği çıkar çatışmalarına sahne olacak.

Aykut Alan, www.uztarih.com, Mart 2016

Kaynaklar:

  • https://la.utexas.edu/users/hcleaver/330T/350kPEENietzscheAbuseTableAll.pdf
  • http://aps-ua.org/wp-content/uploads/2017/03/The-End-of-History-and-the-Last-Man-Francis-Fukuyama-1992.pdf
  • http://abuss.narod.ru/Biblio/eng/carr.pdf
  • https://wellcomecollection.org/works/hqkunmrw/items?canvas=5


YORUMLAR

BLOGGER: 1
  1. Seçilmiş düşünceler kitabın hala bende, ihtiyacın olursa geri verebilirim .

    YanıtlaSil

Feat:
Ad

ARKEOLOJi,16,BiLiM,10,FELSEFE,6,MiTOLOJi,2,PSiKOLOJi,6,SANAT,9,SOSYOLOJi,9,TARiH,14,
ltr
item
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır: TARİH ÜZERİNE
TARİH ÜZERİNE
Nietzsche’nin 1874 tarihli “Tarihin yaşam için yararı ve zararı adlı eserinin giriş paragrafı şöyle başlıyor “Önünde yayılan sürüyü gözle bir: Ne dünü
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibrwDjnvTlixDTadsO2BJZ7mF7rD45dkA-6EndU_OHULmC089jknjysP04faS5qwfnUKPSaZUds_KKIQ-Ml8pfYGXhhIFu_Na8bCOpGrK-2f9ijSDNScjZZQ3uccbfjzj2agD8RK5mQHgLr-zIrWmrACDzyo_1_mpUUgT5HNOrPAykGyUZmdfiS-IW9g/s16000/tarihuzerine_uzatrih_01.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibrwDjnvTlixDTadsO2BJZ7mF7rD45dkA-6EndU_OHULmC089jknjysP04faS5qwfnUKPSaZUds_KKIQ-Ml8pfYGXhhIFu_Na8bCOpGrK-2f9ijSDNScjZZQ3uccbfjzj2agD8RK5mQHgLr-zIrWmrACDzyo_1_mpUUgT5HNOrPAykGyUZmdfiS-IW9g/s72-c/tarihuzerine_uzatrih_01.jpg
uztarih.com l Tarih kainatın vicdanıdır
https://www.uztarih.com/2016/03/tarih-uzerine.html
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/
https://www.uztarih.com/2016/03/tarih-uzerine.html
true
518256124328164008
UTF-8
Tüm İletiler Yüklendi İleti bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Yanıtla Yanıtı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa SAYFALAR YAYINLAR Hepsini Gör TAVSİYE ETİKET ARŞİV SEARCH TÜM YAYINLAR İsteğinizle eşleşen bir yayın bulunamadı Anasayfa Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz P.te Sal Çar Per Cum C.te Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara Hemen Şimdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago 5 haftadan daha eski Takipçiler Takip BU PREMIUM İÇERİK KİLİTLENDİ ADIM 1: Bir sosyal ağda paylaşın 2. ADIM: Sosyal ağınızdaki bağlantıyı tıklayın Tüm Kodu Kopyala Tüm Kodu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalandı Kodlar / metinler kopyalanamıyor, lütfen kopyalamak için [CTRL] + [C] (veya Mac ile CMD + C) tuşlarına basın İçerik tablosu